İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi
https://hdl.handle.net/20.500.12508/53
Faculty of Business and Management Sciences2024-03-29T09:19:21ZService Provider Selection For Project Logistics Operations With Fuzzy Analytic Hierarchy Process
https://hdl.handle.net/20.500.12508/3007
Service Provider Selection For Project Logistics Operations With Fuzzy Analytic Hierarchy Process
Kaymaz, Yunus; Çiçekli, Gökay
The transportation of non-standard cargoes and the related logistics operations are considered niche field that requires expertise. The logistics operations of non-standard cargoes such as power plants, wind turbines, yachts, and military vehicles need to be carefully operated to deliver the cargo on time with undamaged conditions. Furthermore, some crucial decision criteria need to be considered before transportation and during the transportation processes. Although a considerable amount of literature has been published on service provider selection topics, there is no study in the project logistics field. Thus, it is necessary to research and determine the selection criteria for project logistics service providers. Selecting logistics service providers for project cargoes, oversize, and gauge cargoes become a delicate critical decision-making area regarding different decision characteristics. In this context, the logistics service providers' role becomes crucial to provide adequate transportation. In this study, a definition of project logistics and a literature review on the subject was conducted. In the implementation of the study, a series of half-structured interviews were conducted with the experts from the case company. A fuzzy analytic hierarchy process (FAHP) is used as the criteria for 3PL selection. The results imply that logistics service providers for project logistics management should focus on more operative aspects such as vehicle availability, cargo safety, on-time delivery, etc., to become more competitive.; Standart dışı yüklerin taşınması ve buna bağlı lojistik operasyonlar uzmanlık gerektiren niş bir alan olarak kabul edilmektedir. Santraller, rüzgar türbinleri, yatlar, askeri araçlar gibi standart dışı yüklerin lojistik operasyonlarının, kargonun zamanında ve hasarsız koşullarda teslim edilmesi için dikkatli bir şekilde işletilmesi gerekmektedir. Ayrıca nakliye öncesinde ve nakliye süreçlerinde bazı önemli karar kriterlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Hizmet sağlayıcı seçimi konularında önemli miktarda literatür yayınlanmış olmasına rağmen proje lojistiği alanında herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle proje lojistiği hizmet sağlayıcıları için seçim kriterlerinin araştırılması ve belirlenmesi gerekmektedir. Proje kargoları, gabari dışı ve gabari kargolar için lojistik hizmet sağlayıcı seçimi, farklı karar özellikleri açısından hassas ve kritik bir karar verme alanı haline gelmektedir. Bu bağlamda, yeterli ulaşımın sağlanabilmesi için lojistik hizmet sağlayıcıların rolü önem kazanmaktadır. Bu çalışmada proje lojistiğinin tanımı ve konu ile ilgili literatür taraması yapılmıştır. Çalışmanın uygulanmasında, vaka şirketinden uzmanlarla literatür taraması ve bir dizi yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. 3PL seçimi için yöntem olarak bulanık analitik hiyerarşi süreci (FAHP) kullanılmıştır. Sonuçlar, proje lojistiği yönetimi için lojistik hizmet sağlayıcılarının daha rekabetçi hale gelmek için araç mevcudiyeti, kargo güvenliği, zamanında teslimat vb. gibi daha işlevsel yönlere odaklanması gerektiğini göstermektedir.
2023-01-01T00:00:00ZTicari Dışa Açıklık-Doğrudan Yabancı Yatırımlar-Ekonomik Büyüme İlişkisi: BRICS-T Ülkeleri Örneği
https://hdl.handle.net/20.500.12508/2992
Ticari Dışa Açıklık-Doğrudan Yabancı Yatırımlar-Ekonomik Büyüme İlişkisi: BRICS-T Ülkeleri Örneği
Karaca, Tuğba; Güney, Nermin; Hopoğlu, Sertaç
Küreselleşme ile birlikte tüm dünyada sınırlararası hareket eden malların ve sermayenin hacmi artmıştır. Bu artıştan faydalanmak için ihracat odaklı büyüme ve doğrudan yabancı yatırımların girişini kolaylaştıran politikalar uygulayan ülkeler yüksek bir ekonomik büyüme hızı yakalayabilmektedirler. Bu çalışma BRICS-T (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve Türkiye) olarak adlandırılan yükselen piyasa ekonomilerinde ticari açıklığın ve doğrudan yabancı yatırım ve büyüme ilişkisini 1992-2019 dönemi için panel veri analizi yöntemleri ile inceleyerek literatüre katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Analiz sonucunda, BRICS-T ülkelerinden oluşan panel için çalışma döneminde ticari açıklık ve büyüme arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi ve büyümeden doğrudan yabancı yatırımlara doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Bununla birlikte, sadece Hindistan ve Güney Afrika için ticari açıklık ve doğrudan yabancı yatırımlar arasında nedensellik ilişkilerine rastlanmıştır. Türkiye için büyümeden ticari açıklığa ve büyümeden doğrudan yabancı yatırımlara doğru tek yönlü nedensellik ilişkileri bulunmuştur. Çalışmanın bulguları panel için ticari dışa açıklığın doğrudan yabancı yatırımları dolaylı olarak büyüme üzerinden etkileyebileceğine işaret etmektedir.; With globalization, the volume of goods and capital moving across borders has increased worldwide. In order to benefit from this increase, countries that implement export-oriented growth policies and policies that facilitate the inflow of foreign direct investment (FDI) can achieve high economic growth rates. This study aims to contribute to the literature by investigating the trade openness, foreign direct investment and growth nexus in the group of emerging market economies called BRICS-T (Brazil, Russia, India, China, South Africa and Turkey) for the period 1992- 2019 using panel data analysis methods. As a result of the analysis, a bidirectional Granger causality was found between trade openness and growth and a one-way Granger causality relationship from growth to foreign direct investments. However, causality relationships between trade openness and foreign direct investment are only found in India and South Africa. In addition, one-way causality relationships, running from growth to trade openness and from growth to foreign direct investment, were found for Turkey. The findings of the study imply that trade openness may have an indirect effect on foreign direct investment through economic growth.
2022-01-01T00:00:00ZThe Impact of Health Expenditures on Medical Product Exports: A Case of E7 Countries
https://hdl.handle.net/20.500.12508/2991
The Impact of Health Expenditures on Medical Product Exports: A Case of E7 Countries
Bozduman, Elif Tuğçe; Erkan, Birol
It was aimed to analyze the impact of health expenditures on medical product exports in E7 countries (Turkey, China, India, Russia, Indonesia, Brazil and Mexico) in the developing countries group in the paper. In this context, it was first performed the MADF unit root test to test the stationarity of the series in the study covering the period 2000-2017. Then it was performed the Swamy S test to determine the homogeneity and heterogeneity of the series. Finally, it was applied the Dumitrescu-Hurlin Panel causality test to determine the causality relationship between the series. As a result of the findings, it was determined that the series were stationary and heterogeneous in the first difference and that there was a bidirectional causality relationship between the two variables. In other words, both health expenditures affected medical product exports and medical product exports affected health expenditures. In this perspective, when countries' health expenditures increase, medical product exports also increase, and when medical product exports increase, health expenditures also increase.; Bu çalışmada gelişmekte olan ülkeler grubunda yer alan E7 ülkelerinde (Türkiye, Çin, Hindistan, Rusya, Endonezya, Brezilya ve Meksika) sağlık harcamalarının medikal ürün ihracatı üzerindeki etkisinin analiz edilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda, 2000-2017 dönemini kapsayan çalışmada öncelikle serilerin durağanlığını sınamak için MADF birim kök testi, serilerin homojenliğini-heterojenliğini belirlemek amacıyla Swamy S testi ve son olarak, nedensellik ilişkini belirleyebilmek için Dumitrescu-Hurlin Panel nedensellik testi uygulanmıştır. Bulgular sonucunda, serilerin birinci farkta durağan ve heterojen olduğu ve iki değişken arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi olduğu saptanmıştır. Hem sağlık harcamaları medikal ürün ihracatını hem de medikal ürün ihracatı sağlık harcamalarını etkilemiştir. Böylece, ülkelerin sağlık harcamaları arttığında medikal ürün ihracatı da artmakta, medikal ürün ihracatı arttığında sağlık harcamaları da artmaktadır.
2022-01-01T00:00:00Zİnşaat Sektöründe Meydana Gelen Kazalardaki Kazazedelerin Son Durumlarına Etki Eden Faktörlerin YSA ile İncelenmesi
https://hdl.handle.net/20.500.12508/2965
İnşaat Sektöründe Meydana Gelen Kazalardaki Kazazedelerin Son Durumlarına Etki Eden Faktörlerin YSA ile İncelenmesi
Sağır, Murat; Sağır, Rabia; Genç, Olcay
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre Türkiye ölümle sonuçlanan iş kazalarında Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsüdür. Özellikle inşaat iş kollarında meydana gelen kazalar, çoğunlukla ölümle sonuçlanmakta ya da kazazedenin ömür boyu katlanmak zorunda kalacağı sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye genelinde yaşanmış 134 kaza ve 185 kazazedenin olduğu bir veri seti kullanılarak kazazedelerin son durumunu bağımlı değişken kabul eden bir Yapay Sinir Ağları (YSA) modeli oluşturuldu ve inşaat sektöründe meydana gelen kazalarda kazazedelerin son durumuna etki eden faktörler analiz edildi. Sonuç olarak, kazanın önlenmesi ya da kazazedenin kazayı daha az kayıpla atlatması için ilgili şirketler ve/veya devlet tarafından alınması gereken önlemlerin neler olabileceğinin tespit edilmesine çalışıldı; According to World Labor Organization (ILO), Turkey comes first in Europe and the third in world in fatal accidents at work. Accidents, especially in the construction business, often result in death or cause health problems that the victim will have to endure for a lifetime. In this study, a data set of 134 accidents and 185 casualties occurred in Turkey was adopted, and then, an Artificial Neural Networks (ANN) model that accepts the survivor's final status as the dependent variable was intended to be constructed to identify the factors affecting the final status of the victims. As a result, it was tried to determine what measures could be taken by the relevant companies and/or the state in order to prevent the accident or to help the casualty survive the accident with less loss.
2022-01-01T00:00:00Z