Yeşil tersane konsepti ve sürdürülebilirliği

Abstract

İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana dünyada yaşanan politik ve teknolojik gelişmeler ticareti direkt etkilemiştir. Ticari taşımacılığın en büyük ayağı olan deniz yolu taşımacılığı da bu etkileşimin yaşandığı ilk alanlardan biri olarak karışımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla deniz yolu taşımacılığındaki değişimler, gemileri de değişime ve yeniliklere zorlamıştır. Bu değişimler ve yenilikler; gemilerin büyüklüğünde, yapısında, kapasitesinde, tipinde ve hızında yaşanmıştır ve yaşanmaya da devam etmektedir. Gemilerde yaşanan bu değişimler gemilerin imal edildiği tersaneleri de değişkenliğe ve yenilikçi olmaya teşvik etmiştir. Gemi inşa sanayi teknolojik gelişmelerin ve özellikle de son elli yıldır dünya gündeminde olan çevre hassasiyeti konularındaki artışların paralelinde belirli kritik aşamalardan geçmektedir. Bu geçiş dönemleri gemi inşa sanayinin de köklü revizyonlara geçiş yapmak zorunda kaldığı dönemlerdir ve bu değişim dönemlerinin de devam edeceği öngörülmektedir. Küresel denizcilik endüstrisi, çevre üzerinde önemli bir etkiye sebep olurken çevresel iyileştirme konularında diğer endüstrilerin gerisinde kaldığı düşünülmektedir. Politik düzenlemelerin ve finansal faktörlerin yönlendirdiği artan çevresel kaygılar, denizcilik endüstrisinin çevre üzerindeki etkilerini azaltmasını gerektirmektedir. Gemilerin sürdürülebilirliğini yansıtan, özellikle fosil yakıtların verimli ve etkin kullanımına odaklanan kapsamlı bir literatür varken, tersanelerin sürdürülebilirliğine ve çevreci olmasına odaklanan maalesef çok az çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı ‘Yeşil İş Konsepti’ nin tersanelere uygulanabilirliğini incelemektir. Bu hedef doğrultusunda konuya geniş bir bakış açısı kazandırabilmek için nitel ve nicel araştırma süreçleri yürütülmüş, detaylı literatür taraması yapılmış, yarı yapılandırılmış mülakatlar uygulanmış ve mülakatlar sonucunda ortaya çıkan kriterler çok kriterli karar verme yöntemleri kullanılarak kriterlerin ağırlıklandırılması yapılmıştır. Araştırma bulguları, uygun bir Yeşil Tersane tanımının formüle edilmesi ve gemi inşa sanayi sektörünün çevreci ve sürdürülebilir olması yolunda bir çerçeve çizmeye yönelik değerlendirmeler içermektedir

Since the beginning of human history, political and technological developments in the world have directly affected trade. Maritime transportation, which is the biggest pillar of commercial transportation, is one of the first areas where this interaction is experienced. Therefore, changes in maritime transport have forced ships to change and innovate. These changes and innovations; It has been and continues to be experienced in the size, structure, capacity, type and speed of ships. These changes in the ships have channeled the shipyards where the ships are manufactured to variability and being innovative. The shipbuilding industry is going through certain critical stages in parallel with the technological developments and especially the increase in environmental sensitivity issues that have been on the world agenda for the last fifty years. These transition periods are periods in which the shipbuilding industry has to undergo radical revisions, and it is anticipated that these periods of change will continue. While the global shipping industry has a significant impact on the environment, it is thought to lag behind other industries in environmental improvement issues. Increasing environmental concerns driven by political regulations and financial factors require the shipping industry to reduce its environmental impact. While there is a comprehensive literature reflecting the sustainability of ships, focusing especially on the efficient and effective use of fossil fuels, unfortunately there are very few studies focusing on the sustainability and environmentalism of shipyards. The main purpose of this